#10 barajından selamlar Vleuten okuru! Tam 10 haftadır bunu yaptığım için çok mutluyum.
Her cuma, hayali saatlerim akşamüstünü haber vermek için bızladığında klavyenin başına geçip bisiklet sporu hakkında vır vır ediyorum. Yazarken saatlerin nasıl geçtiğini bile anlamıyorum. Giriş kısmını bir çırpıda tamamlıyorum; bazen bakıyorum ne tatlı olmuş, bazen de diyorum bu ne anlatmaya koyulmuş. Hiç dokunmadan devam ediyorum. Sonraki sabah tüm gevezeliklerimi iki teker tutkunlarının mail kutularına düşürüyorum. Okundu mu, sevildi mi, duygularım kendilerine eş buldu mu derken günüm ayıyor. Bana dokunan mesajlar, tutkulu Pogi tartışmaları, karşılıklı minnetler, simgesel kalpler…
Eşliğin için tekrar ve tekrar teşekkür ederim bisikletsever.
Güzel bacaklı profesyonellerimiz için zorlu, biz tutkunlar için coşkulu bir bisiklet haftasını geride bıraktık. Düşman kardeşler Paris-Nice ve Tirreno-Adriatico’yu ortaklaşa izlemeye çalıştık. Aynı anda sıkıştırılmış birer Tour de France ve Giro d’Italia takip ediyormuş gibi geliyor böyle olunca. Kafalar da çorbaya dönmüyor değil tabii. Şu an ‘Juan Ayuso hangisinde yarışıyor’ sorusunu birkaç saniye düşünmeden cevaplayamadığım bir yerdeyim.
Anlatacak çok şeyim var. Bu hafta tek günlük klasiklere bir ara verdik ama önümüzde en uzun anıtsal yarışımız Milano-Sanremo ve onu bu kez kazanabilmek için yeni şeytani planlar üreten sevimli bir canavar olacak. Şimdilik haftalık tur konuşacağız tabii. Genel klasmancıların ufak ufak dedikodusunu yaparız. Victor Campenaerts’in poposunu konuşuruz.
Şaka şaka.
Popo demişken Formula 1 sezonu başladı sevgili bisikletsever. Canyon // Sram’in emektarı Tiffany Cromwell’in partneri Valteri Bottas’ın bu sezon kendine ait bir sürücü koltuğu olmayacak. Üzülmedik değil.
Girişi burada noktalamalıyım.
Hadi başlayalım.
Ve nice 10’lara!
Vleuten Bülten’in 10. sayısının bir destekçisi var!
İki tekeri seven, yazıp çizen, içerik üretenler olarak iç içeyiz. Birimizin tutkusu hepimizin tutkusu çünkü.
Bisiklet Kulübü biricik sporumuzun içerik üreticilerinden biri. “Bisiklet kültürüne dair her şey” sloganıyla yola çıkıyorlar. Oradaki kültürü buraya taşıyorlar, buradakini de yaymaya çalışıyorlar.
Destekleri için gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Her bir Vleuten okurundan da çok sevgili bisiklet bültenimin ilk destekçisinin Twitter hesabına göz atmasını rica ediyorum.
Toskana’nın beyaz yolları - Strade Bianche
Daha 20 yılı dolmadı ama Strade Bianche’nin anıtsal klasik olmasını isteyen çok kişi var. En çok da Pidcock istiyor! Kimisi de bu isteğin saçmalığını vurguluyor, yarışın keyifli bir taklitten ibaret olduğunu savunuyor.
İşte bu tartışmalarıyla sevdiğimiz Toskana klasiği, önümüze beş anıt yarışının bir harmanı olarak çıkıyor. 80 kilometrelik solo ataklarıyla olsa bile -inanın- her seferinde keyif veriyor.
Piazzo del Campo finalini sevmeyen bir bisikletsever var mı?
Kadınlar yarışı tek kelimeyle mükemmeldi. Demi Vollering ve yeni ekibi önceki hafta koşulan Omloop’tan sonra dersini almış gibiydi; en iyi sürücünün onlarda olduğunun bilinciyle bol bol çalıştılar. Fransa ulusal şampiyonu Juliette Labous takım zaferi için Demi Vollering’e yardım etti. Yarış sonunda Vollering yeni takım arkadaşının yanına gidip teşekkür etti. Gün boyu bunun kendisi için önemini vurgulayıp durdu.
Yarışın diğer süper yıldızları yol bisikletine geri dönen süper bacaklar Anna van der Breggen ve Pauline Ferrand-Prevot oldu. Van der Breggen, eski ‘öğrencisi’ Vollering tempo yapıp onu terk edene kadar Piazzo del Campo’da favoriye eşlik edebilen tek kişiydi. Arkasından dağ bisikleti efsanesi Ferrand-Prevot da Labous ile podyum için sprint atıp galip geldi. Van der Breggen ve Ferrand-Prevot ikilisinin kafasına koyup da yapamadığı bir şey var mı bilmiyorum. Gelecek adına sükseli planları var. Sorumun cevabını birkaç yıl içinde alacağımı düşünüyorum sevgili bisikletsever.
Erkekler yarışını çok konuştuk. Konu Pogi ve diğerleriydi. Tom Pidcock ‘diğerleri’ olmak istemedi. Agresif yarıştı. Gökkuşağı mayolu tıknaz gençten korkmadı. O tıknaz genç de hiç kolay bir gün geçirmedi. Düşüp yaralandı. Beyaz mayosu kana bulandı, yırtıldı. Pidcock için agresif yarıştı dedim ama bunu negatif ya da intikam dolu bir bakışla söylemedim. Pogacar düştüğünde, sonucun ne getireceğini bile bile onu bekledi. Bisikletsever yüreğimiz de pır pır etti.
Pogi burada üçüncü kez kazandı, sektörlerden birine de ismini vermiş oldu. Düştüğü yere verilse ne komik olur.
Sarı sarı kimin yârı - Paris-Nice
Paris-Nice sarısının yârinin Jonas Vingegaard olmadığına eminiz artık. Bu yarış iki kez Fransa Turu şampiyonu Danimarkalı dostumuza iyi gelmiyor. Ya düşüp yaralanıyor ya da gidip David Gaudu’ye geçiliyor…
Önümüzde koşulmamış iki etap var. Vingegaard Hansen’in çekilmesiyle genel klasman rekabeti daha da çetin hâle geldi.
Tek tek günlere bakalım, ne olmuş ne bitmiş hatırlayarak hafta sonuna hazırlanalım.
1.Etap: Tim Merlier - Soudal Quick Step | İlk etap önümüzdeki günlerin bir ön gösterimi gibiydi. Muhtemel sprint söz konusuydu ama kolay ve sakin geçmedi. Kategorize tırmanışlar beraberinde ataklar izledik. Julian Alaphilippe hareketliydi, Matteo Jorgenson ona izin vermeyip bonus saniyelere koştu. Hava da serindi. Keyifli etabı son yılların en formda üç sprinterinden biri olan Tim Merlier kazandı. Arnaud Demare’ın da günü ikinci bitirdiğinin haberini vereyim. Onu tekrar buralarda görmek güzel.
2.Etap: Tim Merlier - Soudal Quick Step | Havanın işleri hafiften zorlaştırmaya başladığı gün; sporcular biraz ıslandı da. Kazalar ve abandoneler oldu. Jonas Abrahamsen günün büyük bölümünü tek başına koştu. Bu çocuk o hayran olduğumuz iradeye sahip, bayılıyor sele üstünde tek başına saatler geçirmeye. Final yine sprintle geldi, pelotonun en hızlı bacağı bir kez daha kazandı. Merlier’in bu sezonki 6. etap zaferi bu 🤯
3.Etap: Visma (TTT) | Çizgiyi geçen ilk kişinin süresiyle günün galip takımının belirlendiği ama sürücülerin her birinin kendi zamanıyla genel klasman sıralamasında yer aldığı takım zamana karşı etabı. Böyle olunca daha zevkli hâle geliyor yarış sanırım. Takım liderleri sona kalmak zorunda. Ineos favoriydi ama hayal kırıklığı yarattı. Jayco ve Bora sayıca eksik olmalarına rağmen çok iyiydiler. Bir diğer hayal kırıklığı da yarışın en kaliteli kadrosundan geldi, Emirates döküldü. Günün kazananı, finişe Jorgenson ve Vingegaard ile koşan Visma oldu. Amerikalı dostumuz sarı mayoyu bir kez daha üstüne geçirdi.
4.Etap: Joao Almeida - Emirates | Yılın bu döneminde haftalık turların kaosu bitmez. Bisikletçiler dondu dondu!
Yarışın ilk genel klasman günüydü. Çoğunlukla Ineoslu bacaklardan oluşan güzel bir kaçış grubumuz vardı. Sonra fırtına baş gösterdi. Yağmur, dolu, soğuk, rüzgâr… Etap nötralize edildi. Bir ara iptal edildi sandım ben de hatta, devam edilecek gibi değildi çünkü. Peloton güvenlik aracıyla beraber bitişe doğru yavaş bir seyre koyuldu. E yavaş oldukları için de dondular. Ellerini motosikletlerin motorlarıyla ısıtmaya çalıştılar. Koşullar hafifleyince son bölümdeki tırmanışlarda yarışılmasına karar verildi. Böylece soğuktan kaskatı kesilmiş bacaklar tekrar harekete geçti. Vingegaard beklediğimiz ataklardan birini yaptı ama arkasındakileri kolay dökemedi. En sonunda patlayıcılığıyla tanıdığımız Portekizli dostumuz Almeida, bu sezon bir kez daha son kilometrede sürpriz yapıp galibiyeti kaptı. Günün sonunda Vingegaard pelotonun yavaşlatılması konusunda çok söylendi. Haklıydı da, hiç kolay bir gün değildi.
5.Etap: Lenny Martinez - Bahrain | Vingegaard için şanssız gün. Etabın başında kaza yapıp dudağını, elmacık kemiğini ve elini yaraladı. Tüm gün yeni yaveri Victor Campenaerts’in eşliğinde koştu. Son bölümdeki duvar tırmanışında lider gruba tutunabildi ama onların gerilerindeydi. Günün sonunda elinde çürük oluştuğunu öğrendik ve Paris-Nice 2025’e bu haberle birlikte veda etti. Visma'nın tek lideri, buranın da son şampiyonu Jorgenson oldu. Duvara tırmanırken çok kuvvetliydi, son kilometrelerde genç dostumuz Martinez’e geçildi ama sarı mayoya bir kez daha kavuştu. 21 yaşında Groupama-FDJ’den ayrılan Fransız dostumuz da yeni takımıyla ilk galibiyetini en sükseli haftalık turlardan birinde almış oldu.
6.Etap: Mads Pedersen - Lidl Trek | Kağıt üstünde sıradan bir sprint günüydü ama turun 83. edisyonuna yakışır şekilde ilerledi. Soğuk hava, rüzgâr, eşelon ve bölünen peloton sonrası zaman kaybeden favoriler izledik. Visma çok iyi çalıştı. Almeida zaman kaybetti, Martinez daha da arkada kaldı. Pedersen ön gruptaydı, sprintte onu yenebilecek biri yoktu.
Bahara hazırlık - Tirreno-Adriatico
Bu tur benim kişisel favorim sevgili bisikletsever. Ve hayır, tek sebebi organizasyonun mükemmel sosyal medya kullanımı değil.
Önünde Giro d’Italia olanların ve çetin bahar klasiklerine hazırlananların uğrak noktası burası. Bu sezon zorlayıcı bir rota yok, özellikle tırmanış anlamında. Ama gerek upuzun etapları gerek de zorlayıcı hava koşulları olsun heyecan yine doruktaydı. Peloton da sağ olsun tempo da tempo dedi.
1.Etap: Pippo Ganna (ITT) - Ineos | Açılış deniz seviyesinde dümdüz bir zamana karşıyla yapıldı. Son üç yılda iki galibiyet alan tricolore Ganna, geçen sene burada Juan Ayuso’ya yenilmişti. Dolayısıyla intikam kolluyordu. Çok rahat kazandı. İkinci olan Ayuso’ya bu sefer 23 saniyelik bir fark attı. Üçüncü olan isim Alpecin’den dostumuz Johan Price-Pejtersen’di. Genç kategorilerde Avrupa ve dünya şampiyonlukları bulunan Danimarkalı, yavaş yavaş büyük turlarda da öne çıkmaya başlayacakmış gibi duruyor.
2.Etap: Jonathan Milan - Lidl Trek | Sprint etabıydı. En güçlü Johnny Milan oldu. Hiç şaşırmadık. İlk günü de fena geçirmemişti. *Sonraki etapta düşüp hafiften yaralanacağının haberini vereyim.
3.Etap: Andrea Vendrame - Decathlon | Paris-Nice’teki fırtınalı gün. Burada da benzer bir hava vardı. Biraz daha hafifi. Kazalar oldu, Milan yaralandı. Bisikletçiler tam 240 kilometre yol yaptı. Tam anlamıyla en zevklisinden bir tek günlük klasik izlemiş gibiydik. Peş peşe ataklar geldi. Ben Healy, Richard Carapaz, Mathieu van der Poel, Pippo Ganna, Tom Pidcock… Hepsi denedi. Son bölümdeki toplu ve kaotik yokuş sprintinde kazanan tecrübeli İtalyan Vendrame oldu.
4.Etap: Olav Kooij - Visma | Yine soğuk ve ıslak bir gün. Etabın tam ortasında tırmanış vardı, sprinterlerin çoğu atlattı. Van der Poel ve Healy yine ataklar yaptı. Sprinti kazanan Olav oldu. Ben, Pippo ve Mathieu çok güzel hazırlanıyor klasiklere, önümüzdeki haftalar neler olacak çok merak ediyorum.
5.Etap: Fredrik Dversnes - Uno X | Klasikvari bir etap daha. 27 yaşındaki Norveçli Dversnes, ilk WorldTour etap zaferini, yaptığı kaçış ile kazandı. Arkada Ganna’nın lider mayoya tutunuşuna şahit olduk. Pidcock ile Van der Poel da etap zaferi için çekişiyordu.
Kısa Kısa
UCI Pist Bisikleti Uluslar Kupası başladı. Konya’da düzenlenen organizasyon 14-16 Mart arasında olacak.
- Temsilcimiz Ramazan Yılmaz eleme ve omnium yarışlarında yer alacak. Doğukan Arıkan, Mustafa Tarakçı, Mustafa Ayyorkun ve Ali İhsan Eğin de takım takipte olacak.
- Yol sezonunun halihazırda devam etmesi sebebiyle oradan büyük yıldızları göremesek de Konya’ya oldukça popüler pist bisikletçileri geldi. Avustralya mayosuyla bolca şampiyonluğu ve hatta olimpiyat oyunlarında madalyaları bulunan Matthew Richardson, bu sefer Britanya takımıyla birlikte yarışacak. Gözler bu kalın bacaklı dostumuzda şu an. Onun dışında Mathilde Gros ve Lea Sophie Friedrich gibi çok önemli sprinterler de Konya’da. Ally Wollaston ve Lisa Klein’ı da unutmayalım.
- Finaller her akşam TRT Spor Yıldız’da yayınlanacak.
- Tüm sonuçları haftaya bu satırlarda görebilirsin bisikletsever.Tadej Pogacar, Strade Bianche kazanan ilk dünya şampiyonu olmadı.
Sloven yıldız gökkuşağı mayoyla bu yarışı kazanan ilk bisikletçi olduğunu söyleyenlere karşı geldi. Andy Murray vari bir çıkış yaptı. Lotte Kopecky’nin geçen yılki zaferini hatırlattı. Kopecky de sosyal medyadan Pogacar’a teşekkür edip zaferi için onu tebrik etti.Maglia Rosa’nın sponsoru değişti.
Enel’in yerini Suudi Arabistan Yatırım Fonu (PIF) aldı.Demi Vollering bu sefer kardeşiyle yarıştı!
Fransa Turu şampiyonunun kardeşi Bodine, takımı VolkerWessels ile birlikte Strade Bianche koştu.Son Fransa Turu şampiyonumuz Kasia Niewiadomo, Strade Bianche’de yaptığı talihsiz kazanın ardından son halini paylaştı.
Neyse ki kırık çıkık yok.Harrie Lavreysen sörf yapıyor.
Yapmaya çalışıyor.Kapanışı biricik sporumuzun sahip olduğu en iyi bisiklet fotoğrafçılarından birinin Strade Bianche post’u ile yapalım.
7 Güne Bakış
UCI Pist Bisikleti Uluslar Kupası (14-16 Mart)
Paris-Nice, ME (9-16 Mart)
Tirreno-Adriatico, ME(10-16 Mart)
Trofeo Alfredo Binda, WE (16 Mart)
Milano-Torino, ME (19 Mart)
Danilith Nokere Koerse, ME/WE (19 Mart)
Grand Prix de Denain, ME (20 Mart)
Bredene Koksijde Classic, ME (21 Mart)
*Milano-Sanremo, ME/WE (22 Mart)
Veda vakti ✌️
Sezonun ilk anıt klasiğine sayılı günler kaldı. Selenin emektarları buz gibi havada donarken biz upuzun bir bültenle ısınmış olduk.
Bu satıra kadar eşlik ettiysen teşekkür ederim.
Haftaya görüşmek üzere bisikletsever,
Vleuten
📍 İçerikten hoşlandıysan ve yayıncıyı desteklemek istersen ona Ko-fi ile bağış yapabilirsin. Müteşekkir olur.
Yine çok güzeldi, nice 10’lara! 🙏🏻✨
Bu arada, “aynı haftaya sıkıştırılmış Giro ve Tour” benzetmenize bayıldım👌😁