Merhaba merhaba! Nasılsın bisikletsever? Coşkulu musun yoksa ihanete uğramış gibi mi? Yorgun veya enerjik de olabilirsin. Ağız dolusu küfretmek istediğin birileri vardır belki ya da her şeye rağmen sevgi dolusundur, bilmiyorum. Ama yaşama sevincine ve yılmayan, her gün artan direncine selam gönderiyorum yeni sayıya adım atarken. Sevgiler, bisikletsever.
İki tekerde adrenalin dolu tek günlük maceralarımıza veda ettik. Daha uzun soluklu, sevmenin de birlikte olmanın da daha çok emek gerektirdiği günlere adımımızı atıyoruz. Büyük turlar kapımızda, araladık aralayacağız bak.
Birkaç gündür gökkuşağı mayolu sevimli canavarı izlemiyoruz, Pogi eksikliği var bünyede. Bunu telafi etmek için seleyle bütünleşen sıska ama yaşam dolu vücutları dolu dolu anlatmak istiyorum bu hafta.
Bizi yoğun bir Vleuten bekliyor.
Başlıyorum.
Bu arada Vleuten’i seven, yanındakine Vleuten’i sevdiğini söyleyebilir mi? Teşekkürler.
Mayıs 2025 bisiklet izleme rotamız
Açılış Ege’de, kapanış Roma’da, hiç fena değil.
La Doyenne
Sezonun dördüncü anıtsal yarışı Liege-Bastogne-Liege ile birlikte bahar klasiklerine veda etmiş bulunuyoruz bisikletsever.
La Doyenne, en eski, yine harika geçti.
Tadej Pogacar’ın hedefi Ardenler üçlemesi yapmaktı ama olmadı. Amstel Gold Race’te Mattias Skjelmose’ye yenildikten sonra Fleche Wallonne’da intikamını aldı; buz gibi havada gövde gösterisi yaptı. Liege’i de yine solo bir atakla kazandı. Kimsenin ne gücü ne taktiği gökkuşağını kırmaya yetmedi yine.
Kadınlar yarışındaysa bir sürpriz vardı. Hem de ne sürpriz.
Kim Le Court’u bilir misin bisikletsever? Muhtemelen geçen pazarın ardından bizzat tanıştınız zaten ama ben biraz daha ayrıntıya girmek isterim.
Kendisi şu an Bini Girmay ile birlikte Afrika bisikletinin en büyük temsilcisi olmuş durumda. 1 milyon nüfuslu bir ada ülkesinden geliyor, Morityus’tan. Profesyonel yol bisikletinde sele edinme süreci bile eksantrik. Eşiyle birlikte birkaç ay boyunca takımların posta kutularında dolaşmış. Hatta kocası eşimi alın yoksa sonra siz üzülürsünüz diye zorbalamış bile konuştuklarını. En sonunda AG Insurance - Soudal Team dönmüş onlara.
2024’te elit pelotona adım atar atmaz gözüne kestirdiği ilk yarış Paris-Roubaix. Sıralaması da 10. Birkaç ay sonra da Giro d’Italia'nın son etabında elde ettiği zafer geliyor zaten.
Harika hikâye.
Geçtiğimiz pazar günü Liege’e, aklında bir hedefle geldi Morityuslu bisikletçi. Milano-Sanremo ve Ronde van Vlaanderen’daki beşincilikleri bazı şeylerin habercisiydi belki de. Klasik sezonunu zirvede kapatmak istiyordu, öyle de yaptı. Demi Vollering ve Puck Pieterse gibi iki devle boy ölçüşüp galip geldi. Uğurda senelerin vadedildiği anıt zaferini, kariyerinin en büyük başarısını, 29 yaşında, ikinci profesyonel senesinde aldı.
Tebrikler Kimberley!
Bisikletin devleri n’apıyor, nerede, ne âlemde?
Hazır klasikleri geride bırakmış ve yeni aya geçmişken birilerinden haber vermek isterim.
Ne zamandır konuşmadığımız ya da ismini her andığımızda bir shot atıp körkütük sarhoş olduğumuz kimileri var. Sezonun ikinci kısmına geçerken tek tek değinmek lazım hepsine.
*Vereceğim tüm bilgiler şu an için geçerli. Bisiklette ne zaman ne olacağı belli olmuyor sevgili bisikletsever, biliyorsun.
*Burada sadece erkekleri yazıyorum çünkü kadınlar pelotonunda her dev hemen hemen her yarışta yer alıyor, tabii bunu da biliyorsun.
Tadej Pogacar - Çok konuşmaya gerek yok. Baharımız onunla geçti. Cebine iki anıtsal klasik zaferi daha koydu bu yıl. Paris-Roubaix koşup bizi delirtti, bir kez daha teşekkürler kendisine. Bu ay onun için yarışsız geçecek. E bi zahmet. Haziranda Dauphine’de tekrar buluşacağız. Onu orada bekleyen biri var.
Jonas Vingegaard - Sezona iki adet haftalık turla başlamıştı malumunuz. Algarve’da şampiyon oldu, Paris-Nice’te elinden ve başından yaralandı. Sonrasında dinlendi, şimdi irtifada. Çalışmaları sürüyor. Bildiğimiz gibi yılın sadece belirli dönemleri için hazırlanan klasik bisikletçilerden Jonas. Önümüzdeki ay Dauphine’de olacak o da.
Primoz Roglic - Rogla da tıpkı Jonas gibi haftalık iki turla açtı sezonu. Sonra irtifa kampına geçti. Günlerdir, beraber yarışmayı çok özlediği dostu Jan Tratnik ile antrenman yapıyor. Önümüzdeki hafta Giro d’Italia’da olacak kendisi. Pembe ona çok yakışmıştı. Yaz için de Tour de France düşünüyor.
Remco Evenepoel - 2025’e girmeden köprücük kemiğini kırdığı için sezonu biraz geç açtı. Hemen ilk yarışında galibiyet koparıp Ardennes koştu. Şimdi de Romandiya Turu’nda. Sonra bekleyip, eksiği gediği tartıp Dauphine diyecek.
Juan Ayuso - Kendisi Pogacar ile yarışmayacak, bu durum haber değeri taşıyor sanıyorum. Sezona harika başladı, önündeki durak Giro d’Italia. Adam Yates de yanında.
Sepp Kuss - Biricik dostumuz Sepp bu sene yine süper domestik rolünde. Yazın Fransa’da, sonra da İspanya’da yarışacak.
Matteo Jorgenson - Devlerin arasına yazıyorum çünkü yer aldığı herhangi bir yarışta lider olabileceğini düşünüyorum. Ama Matteo buna şimdilik hayır diyor. Fransa’da Jonas için çalışacak.
Wout van Aert - Asla formsuz diyemeyiz ama mutsuz olduğunu söyleyebiliriz. Sezona istediği gibi başlamadı, galibiyetsiz. Önümüzdeki hafta İtalya’da olacak. Genel klasmanda bir şeyler yapmak istiyor mu merak ediyorum. Simon Yates de yanında. Yazın da Fransa’da yarışacak tabii ki.
Mathieu van der Poel - Klasiklerin efendisi, Roubaix beyefendisi sezonun ilk yarısında çok iyiydi, biliyoruz. Tour de France onu bekliyor. Arada biraz dağ bisikleti de yapabilir, tetikte olalım.
Tom Pidcock - Yeni takımıyla seneyi yoğun açtı, hızlı başladı, sonra yavaşladı. Giro ve Vuelta koşacak. Mutlu.
Egan Bernal - Sevgili Egan da Giro - Vuelta yapacaklardan.
Joao Almeida - Formu hiç fena değil ama tüm yıl yarışmayı planlıyor sanırım. Fransa’da Pogi için çalıştıktan sonra Sloven dostunun İspanya’ya gelmemesi için dua edecek.
Ben O’Connor - Bu sene yine Fransa’da şansını deneyecek.
Mattias Skjelmose - Lidl-Trek’in Tour de France kadrosunda Tao Geoghegan Hart ile birlikte yer alıyor. Tao benim canım sevgili bisikletsever, belki biliyorsun. Ama objektif olmalıyım, Mattias’ın liderliğinin arkasındayım.
Jai Hindley - Giro’da Rogla’nın yanında. Vuelta’da da şimdilik tepede.
*Son olarak, Giro ve Tour’da yarışacak sprinterler -
Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu - Wout Poels’un yeniden doğuşu
Eveet, merhaba.
Tour of Türkiye başladı, devam ediyor sevgili bisikletsever.
Kimisi kendini bisiklet camiasına tanıtıyor, kimisi yaşım var ama enerjim de var diyor, kimisi de yılın ilk büyük turuna hazırlanıyor burada.
Hoş gelmişler.
Biz etapları konuşalım.
1.Etap - Simon Dehairs (Alpecin): Tur, Antalya’da sprint etabıyla başladı. Biz de Dehairs’a ilk profesyonel galibiyetini vererek merhaba demiş olduk.
2.Etap - Tibor Del Grosso (Alpecin): Vlueten’in ilk sayısından beri bu çocuğu konuşuyorum bisikletsever. Buradaki mesaisi için heyecanlıydım. Tam da beklediğim etapta kariyerinin ilk profesyonel galibiyetini aldı. Sonu hafif yokuşlu, hızlı bir etaptı. Alpecin ikide iki yapmış oldu. Tibor bisiklet meziyetleri kadar liderlik özelliklerini de öne çıkarmadı değil. Hem de bu yaşta. Pelotonun konuşan kafalarından biriydi kendisi. Ya da daha “günümüz” konuşursak Tweet atanlarından biriydi demek doğru olur. Yol kaygan dedi, yağmur var yarışmayalım dedi, direktörler size sesleniyorum dedi. Gencecik bir cengâverimiz var, hayırlı olsun.
3.Etap - Lev Gonov (Astana): Marmaris’te sprint günü. Kariyerinin en büyük galibiyeti oldu Gonov adına.
4.Etap - Wout Poels (Astana): Kıran kırdı. 37 yaşındaki Wout Poels ondan hâlâ geçmediğini gösterdi. Giro için hazır. Astana da iki yapanlar kulübüne girdi.
5.Etap - Önce durduruldu, kısaltalım denildi. Sonra yağış arttı, tamamen iptal edildi.
6.Etap - Harold Martin Lopez (Astana) - Meryem Ana tırmanıldı. Astana üçledi. Wout Poels genel klasmanda hâlâ lider.
Romandiya Turu
İsviçre’nin batısındayız, Giro’ya hazırlanıyoruz. Tur altı gün ve menüde iki adet bireysel zamana karşı etabı var. Ben severim, yalan yok. Remco da sever, Giro’ya gitmiyor ama muhtemelen bu sebeple Romandiya Turu’nu tercih etti zaten. Başkası bu söz konusu iki gün hakkında ne düşünüyor bilmiyorum ama.
Prolog - Sam Watson (Ineos): 3 buçuk kilometre bile olmayan bireysel zamana karşı. Ter attık, her sene yapalım böyle.
1.Etap - Matthew Brennan (Visma): Visma’nın gözbebeği parlamaya devam ediyor. Yine güzel bir sprint attı.
2.Etap - Lorenzo Fortunato (Astana): Aksiyonlu etap. Remco hareketliydi, bacaklarına kilometre biriktiriyor kendisi. Lorenzo hızlı grubun galibi oldu. Yine Giro öncesi formdayım dedi. Astana haftanın takımı diyebilir miyiz? Deriz.
3.Etap - Jay Vine (Emirates): Peloton finişe beraber gitti, son kilometre iyi bir tırmanış istedi. Gözler genel klasmancıların birkaç saniyelik ataklarını ararken Avustralyalı dostumuz araya girip galibiyeti kaptı.
Bisikletin “Süper Ligi” mi olur?
Geçtiğimiz hafta önemli bir bisiklet gündemimiz vardı sevgili bisikletsever. Bir süredir zaten tartışılıyordu. Şimdi iki tekerimizin Süper Ligi mi oluyor artık diye konuşmaya başladık.
İsmi One Cycling.
Kafalarda oluşacak bazı soruları sorup cevap arıyorum şimdi.
Nedir bu One Cycling?
Çok iddialı bir proje. Bir bisiklet ligi. Yatırımcısı ve baş destekleyicisi Suudi Arabistan’ın kamu yatırım fonu PIF ve Visma’nın patronu Richard Plugge. Amaç, sporun mevcut gelir modelini yapılandırıp takımları sponsor bağımlılığından kurtarmak. Halihazırda var olan ve gelecek yeni yarışlara lig içi puanlama sistemi getirilirken bisikletseverler için de VIP alanlar, bahis seçenekleri ve taraftar üyelikleri gibi konular ön planda.
Kimler destekliyor?
Visma’nın yanında çoğu büyük takım var. Aslında soru kimler desteklemiyor şeklinde olmalıydı. Onu söyleyeyim. Projeye olumsuz bakanlar UAE Team Emirates, bazı Fransız takımları ve Tour de France organizatörü ASO.
Niye diye soralım şimdi de. Aslında Emirates ve ASO’nun projeye olumsuz bakışının sebepleri birbiriyle bağlantılı. Emirates’inkinin arkasında Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik rekabet bulunuyor. Aslında bu lig fikri önce Emirates’ten gelmiş olsa kimse şaşırmazdı tabii ama yatırımcı Suudi Arabistan olunca kendileri çekimserler doğal olarak. Burada Emirates - ASO arasındaki ilişkiyi düşünürsek, iki tarafın da One Cycling’de yer almak istememesi normal. Ayrıca ASO’nun bisiklette en büyük seslerden birine sahip olması, takımlara daha çok söz hakkı veren bu projeye olumsuz bakmasının bir başka nedeni tabii ki; gücü paylaşmak istemeyecekler.
*Tek sebep para ve güç değil, olmamalı. Proje bisiklet sporunun geleceği için tehlike arz ediyor tahmin edildiği gibi. Tutkunlar, yol kenarındaki tutkunlar olmaktan çıkıp bisikletsever bir müşteriye dönüşebilir. İstemeyiz. Ayrıca bu projeden yararlanacak ve büyüyecek takımlar kadar bu yolda kaybolacak ekipler ve organizasyonlar da olabilir. Kâbus olur.
Büyük turlar ve klasikler ne olacak?
Kutuplaşma. Çünkü Giro d’Italia ve Milano-Sanremo gibi yarışların organizatörü RCS Sport bu projeyi desteklerken Tour de France ve Paris-Roubaix gibilerinkininki olan ASO desteklemiyor. Sporcu ve takım tercihleri bunlara göre değişebilir. Öncelikler farklılık gösterir; para para olduğu için, bu yolda prestije ve kültüre veda edilebilir.
Bize ne olacak?
Kritik bir soru. Projenin kesin olarak yürürlüğe girip girmeyeceğini bilmiyoruz ama şimdilik olacak gibi duruyor. Bu sebeple hangi tarafta yer alacağımıza karar vermek lazım. One Cycling mi ASO mu? Suudi Arabistan mı Birleşik Arap Emirlikleri mi? Soru can yakıyor biliyorum, trajikomik de biraz.
Bir sürü senaryo var bizim için. Öncelikle dışlanabiliriz, hazırlıklı olalım. Tour of Türkiye şu an takvimde güzel bir yerde ama verilecek herhangi bir karar bunu baltalayabilir. Tabii tersi bir senaryo da görünürlük fırsatı verir bu durumda.
Kadın bisikleti?
One Cycling’in yatırım kapsamında erkek takımlarına yıllık 1 milyon Euro, kadın takımlarına da 250 bin Euro vermesi planlanıyor. Bu yine bazı ekiplerin daha da devleşirken bazılarının da tarihe karışacağı anlamını taşıyabilir. Türkiye burada yok tabii. Teşvik olur mu?
Ne zaman başlayacak?
Başlangıç tarihinin 2026 olarak planlandığı ama belirttiğim anlaşmazlıklar sebebiyle 2027’ye ertelendiği söyleniyor.
Bakalım.
Fikri sevdin mi sevgili Vleuten okuru?
Kısa Kısa
Bling’den klasik galibiyeti, klasik sezonu bittikten sonra geldi.
Michael Matthews ona çok uyan bir yarışı ilk kez kazandı. Eschborn-Frankfurt’un galibi, burada gurme bir sprint atan Bling oldu.Olav Kooij birkaç milyon dolarlık anlaşmayla Decathlon’a imza atabilir.
Visma’nın 23 yaşındaki sprinterinin Fransız takımına yaklaştığı konuşuluyor. Visma bugünlerde parlayan yıldızı Brennan ile meşgul tabii. İmza gerçekten olası bu yüzden. Kendine manzaralı bir çatı katı daire de almış Hollandalı dostumuz. Hayırlı uğurlu olsun diyelim.Lotte Kopecky dilediği gibi geçmeyen sezon açılışı hakkında konuştu.
Dünya şampiyonu, meslektaşlarına göre sezonu geç açmıştı. Yıla Milano-Sanremo’da merhaba dedi, orada Lorena Wiebes’in zaferine yardım etti. Sonra çok geçmeden Ronde van Vlaanderen’ı kazandı. Hem de üçüncü kez. Ama yine de şu an tamamen keyifli değil. Üstünde baskı hissetmiş, medyayla iletişim kurarken zorlanmış. Dizinde problemler yaşamış. Her büyük sporcu gibi vücudunu dinlemenin ona iyi geldiğini söylüyor. Sezonun geri kalanı için tırmanış dolu planları var.Emekli topçudan bisikletçiye.
Eden Hazard, Mallorco 312 Challenge’da 167 km yarışıp sonra da bira yudumladı. Çok severdim, keşke Real’e gitmeseydi.
Önümüzdeki hafta
27 Nisan / 4 Mayıs - Tour of Türkiye, ME
29 Nisan / 4 Mayıs - Tour de Romandie, ME
4/10 Mayıs - La Vuelta Femenina, WE
9 Mayıs - Giro d’Italia, ME
Veda vakti.
Huh.
Uzunca bir sayıydı. Bana eşlik ettiğin için bir kez daha teşekkür ederim bisikletsever.
Haftaya bol bol Vuelta Femenina ve Giro d’Italia konuşmak dileğiyle,
Vleuten
📍 İçerikten hoşlandıysan ve yayıncıyı desteklemek istersen ona Ko-fi ile bağış yapabilirsin. Müteşekkir olur.
best of the bests.
Yine harika bi bulten olmus eline saglik Ceyda